Öyle kolay değildir Atatürk olmak!…
Yürek ister, cesaret ister, azim ister, emek ister, fikir ister, duygu ister, önsezi ister… Tüm bunların başında Allah vergisi özel meziyetler ister, her insana nasip olmayan…
Öyle kolay değil; hem savaş meydanlarında dahi bir Başkomutan, hem kara tahtanın başında idealist bir Başöğretmen, hem Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı olup adını sadece Türk Tarihine değil dünya tarihine de altın harflerle yazdırmak…
Öyle kolay değil, savaş meydanlarında kıyasıya çarpışıp, önünde diz çöktürdüğün insanlarla sonra barış, dostluk ve kardeşlik duygularını paylaşabilmek…Barış timsali güvercinleri uçurup göğe, dostluk ve kardeşlik türküleri söyleyebilmek, söyletebilmek…
Öyle kolay değil, demokrasinin tanımını yapanlara ezber bozdurup, sil baştan yazdırıp okutmak, bilimi, sanatı, edebiyatı, tarihi aynı güçle omuzlayıp, yeri gelince en güçlü kalem, yeri gelince en usta hatip, kültür-sanat- bilim insanı olmak…
Öyle kolay değil, bir ülke kurup, insanları el ele tutuşturup, başarı ve üretkenliğin tohumlarını ekerek, az zamanda çok iş başarmak.
İnanın, hiç kolay değil…
Tüm bunları milletiyle omuz omuza, kol kola, el ele yapıp onların arasından kendini ayrıştırmayıp çocukla çocuk, yaşlıyla yaşlı olabilmek; kendini ülkesiyle milletiyle bütünleştirerek, vatanını, milletini bayrağını kendinden her zaman üstün gören ender bir şahsiyete sahip olabilmek hiç kolay değil…
Kimsenin, takdirini, beğenisini kazanmak için değil; hak ettiğini düşündüğü bir yaşam biçimini milletine, ülkesine verebilmek; şehitlerimizin al kanıyla örülmüş aziz bayrağımızı, her milimetresi şehitlerimizin bedenlerinden oluşmuş atlas halılar misali ilmek ilmek dokumak, silah arkadaşları ve Türk halkı ile tek yürek, tek bilek olarak, omuz omuza bu toprakları vatan yapmak kolay değil…
Öyle kolay değil tarih kitaplarına sığmayıp cilt cilt ansiklopedileri doldurmak, çağlardan çağlara akmak, aktarılmak, dünyanın kabul ettiği, saydığı insan olmak; düşünceleriyle, ilkeleriyle, gönüllere taht kurmak…
Öyle kolay değil ATATÜRK olmak!…
“Ölümünün 74. Yılında Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı, minnet ve rahmetle anıyorum. Ruhu şad olsun…”
Ne güzel yazmışsınız
Atatürk elbette ki çok yönlü bir devlet adamıydı. Ancak sonraki nesil onu siyasi çıkarlarına alet edebilmek uğruna felsefesini yok etme ve asıl manasından uzaklaştırma gafletinde bulundu. Dün var olan bu zihniyet elbette ki bugünde var ve yarında korkarım hep var olacak . Bu sebeple ülkesini kendi varlığını gerçek mana da tanımayan nesillere bu mantığı yerleştirmek ve nesillerin bunu doğru bir şekilde araştırarak öğrenmelerini sağlamak bizlerin görevi olsa gerek . Büyük taaruzdan 1 gün evvel cephede çadırından Ankaraya, Ankara opera ve balesinin kurulmasının talimatını verebilecek kadar çok yönlü gerçek mana da üstün bir devlet adamı olmak sanırım Gazi Mustafa Kemal olmaktır Yine sonraları düşünerek Meksikalarda Bu şanlı devletin tarihi köklerini araştırmak hangi devlet adamının aklına gelmiştir
Bahsettiğiniz gibi Ne ATATÜRK olmak kolaydır. Ne de onu tam manasıyla anlayabilmek. Anlayamıyorsak çamur atmamak attırmmamak gerek Elinize sağlık ne güzel yazmışsınız