CANIMIN CANANI

“Bir gün bedenimde çarpan başka bir yürek işittim ve bütün hayatım değişti…

                                                                                                                                                                 Hümeyra Kaya

Orhan Pamuk’un “Yeni Hayat”ının ilk cümlesine nazire olsun diye söylemedim sadece bu sözü, düşündüm de; gerçekten canımın cananına evrildiği andı o an…

O güne kadar okuduğum tüm kitaplar, aldığım tüm eğitimler silikleşiverdi çünkü… Hayatıma dair, umutlarım, hayallerim, planlarım yepyeni bir zeminde farklı bir orijinde inşa edilmeye başladı. Dünyaya getirdiğim evladımla ben de doğdum yeniden…

İçime çektiğim bebek kokusu beni anne, onu evlat diye nakşetti benliğime… Canımdan bir candı artık o… Önümde açılan henüz hiç yazılmamış bir kitabın ilk sayfasıydı belki…

Tüm kurallar, kuramlar, bilgiler bir yana ruhuma üflenen ve damarlarıma hızla yayılan annelik içgüdüsünün mahareti ile bir kez daha anladım ki; yolu bilmekle yolda yürümek farklı bir şeymiş… Yüce Rabb’ime şükrederek tüm yaratılmış annelerin ruhuna üflenen analık duygusundan nasiplenerek, yepyeni bir kitabın sayfalarını yazarken buldum kendimi.

Annemin “Sen de anne olunca anlarsın…” Sözünün manası yavaş yavaş şekillenmeye başladı sonra zihnimde.

Kadın olmak; anne olmaktı.

Anne olmak, aş olmak, ekmek olmaktı.

Anne olmak; eş olmak, yoldaş olmak, yuva olmaktı.

Anne olmak; güçlü durmak, taşı sıksa suyunu çıkarmak ama bir o kadar da naif olmak, latif olmak, zarif olmaktı…

Anne olmak; örnek olmaktı.

Tarlada çarık salonda topuklu ayakkabı giyebilmek; eli kalem tutarken, hamur da yoğurabilmekti anne olmak.

Bir gün parfüm kokarken başka bir gün alın teri kokabilmekti; evladına namuslu, dürüst adil yaşayabilmeyi öğretebilmek için. Dürüstlüğün erdem, çalışmanın asalet, görüntünün altındaki yüreği temiz tutmanın kutsiyetini kavratabilmek, sadece kendisi için değil; vatana, millete faydalı evlat yetiştirebilmekti anne olmak.

Hayat hiç de kolay değildi çünkü. Huzur, mutluluk, başarı gökten zembille inmiyor, altın tepsilerde dağıtılan seçeneklerle, istediğin yaşam biçimi ikram edilmiyordu. Hiç kimse, elinde size doğru uzattığı tepsiyle  “Buyurun bugünkü mutluluğunuz, arzularınız, afiyet olsun.” demiyordu.

Elbette hata yapabilirdim. Bu çok uzun bir yoldu… Bu yolda bana eşlik eden eşim ve kızımla yürürken hatalar yapacaktık mutlaka. Ama hem anne hem baba olmak iyi bir rehber olmaktı aynı zamanda, çünkü iyi rehberler yanılmayan değil, yanılsa da doğrudan vazgeçmeyen insanlardır.

İşte bu yüzden anne olunca annemi daha iyi anladım. İyi ki annem var, iyi ki anne olmuşum ve iyi ki anne olabilecek bir kızım var…

Yeryüzündeki tüm annelerin anneler günü kutlu olsun… Sadece bugün değil, anneler her daim mutlu olsun…

Yüce gönüllü tüm annelerimizin ellerinden öpüyorum…

Allah başımızdan eksik etmesin… Ebediyete intikal etmiş tüm annelerin mekânları cennet, kabirleri nur dolsun…

Yorum yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir