Minicik ellerinin arasından kayan bardak, nasıl olduğunu anlamasına fırsat vermeden bedenine çarpmış ve akıl erdiremediği bir hızda yere düşüp parçalara ayrılmıştı. Bir anda yukarıdan aşağı kahverengine boyanmıştı her yer ! Kakaolu sütün sıcağına bulanan şekerin yapışkan hali, yere dağılan cam parçacıklarını birbirine yapıştıramasa da; ellerini, zamk gibi tutsak etmişti kendine.
Küçücük yüzünü, sağlı sollu ortalayan ve korkuyla bakan koca kara gözleri, en az bir metre yukarıdan kendisini süzen bir çift kızgın bakışla buluştuğunda, fare kalbi kadar hızlı çarpan yüreği yerinden fırlamak üzereymiş gibiydi o sırada.
“Ellerim küçük, kasten dökmüyorum sütümü. Ne olur vurma ellerime, benim bir suçum yok ki; neden vurduğunu anlamıyorum bile…!” diyen suçlu bakışların altında ezilen o küçücük yavru, dilinin ucuna gelen bu sözlerle meramını ifade etmeye çalışırken, bağırıp çağıran bir ebeveynin davranışlarını anlamlandıramaz elbet.
O, bir şeyler anlatmaya uğraşırken yüzüne bile bakmayan anne veya babası, adeta hata yapmaktan men ettikleri çocuklarını, o küçücük yavruyu, sevgi ve özgüven yoksunu, şiddet mağduru bir insan olarak, topluma sunmak üzeredir aslında o sırada.
Oysa kendi sütünü kendi içerek tam da varlığını ispatlamaya çalışıyordu belki de yavrucak. Yalvaran gözlerle bakarken belki “Hiç değilse yapmayı denediğim şey için beni sev. Ben, senin kadar büyük değilim!… Ama seni çok seviyorum, ne olur sen de beni sev… Beni yapabildiklerim ya da yapamadıklarım için değil, beni ben olduğum için sev!…” diyen gözleri okuyan kaç ebeveyn var acaba?!…
İstismar sözcüğü “iyi niyeti kötüye kullanma, sömürme” anlamına gelir. İstismar, aile ya da yakın ilişkilerde çokça ortaya çıkabilen bir tür şiddettir.
Çocuklar; öncelikle anne, babaları olmak üzere, kendilerine bakmakla yükümlü yetişkinler tarafından fiziksel, duygusal, zihinsel ya da cinsel gelişimlerini engelleyen, ruh veya beden sağlıklarına zarar veren durumlarla karşı karşıya kalabilirler. Ya da tanımadıkları yetişkinlerin istismarına maruz kalabilirler.
Aslında çok basitmiş gibi görünen konular bile çocuklarımızın fiziksel ve ruhsal dünyalarında hasarlar oluşturabilir. Bu sebeple sağlıklı bir nesil için en önce çocuklarımızı koruma altına almalıyız. Çocuk istismarı ve ihmali, dünyada milyonlarca çocuğu ve ailesini etkileyen önemli bir toplumsal sorundur.
Bir çocuğun ya da gencin istismara maruz kaldığına tanık olmuş ya da duymuşsanız kesinlikle bunu hafife almamalısınız. Derhal, bu istismarın tekrarlanmaması ve çocuğun korunması yönünde önlemler alınması için girişimde bulunmalısınız.
İstismar ya da ihmal ile ilgili bir şüpheniz varsa, bu durumu hemen, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bildirmelisiniz. Eğer sosyal hizmetlere ulaşamıyorsanız ya da çocuk çok acil bir tehlike içinde ve istismar çok açık ise polise ya da Cumhuriyet Savcılığına haber vermelisiniz.
Unutmayın bu, sizin göreviniz olduğu kadar bu vatana, millete ve insanlığa borcunuzdur.