Sağlıklı nesil, sadece süt içip, bol gıdayla beslenen gürbüz insanlar demek değildir. Sağlıklı nesil; bunun yanı sıra, eğitimli, “fikri hür, vicdanı hür” insanların oluşturduğu topluluktur.
Düşünen, konuşan, tartışan, haklıysa, kendinden emin hakkını arayan; haksızsa özür dilemesini bilen, okuyup, araştırıp doğrusunu kaynağından öğrenebilecek yapıda insanların çoğunlukta olması demektir.
Ufku geniş, dar kalıplara sıkışmamış, doğruyu yanlışı kendi mantık süzgecinden geçirip ayrıştırabilen ama yerinde ve zamanında bilgisini, görgüsünü kullanabilen insanların oluşturduğu toplum demektir.
Sağlıklı nesil; sadece okuyup yazan, iyi matematik işlemi çözebilen, ansiklopedik bilgileri bir solukta sıralayıveren, evine en pahalı eşyaları alıp, marka giyen, son çıkan kitapları alıp sadece kütüphanesinin raflarına dizip seyretmekle yetinen insanlar demek de değildir.
Bilgisinin yanında, bir spor faaliyeti yapabilen ya da kültürel bir etkinlikte yer alabilen, belirli sıklıkta tiyatroya, sinemaya giden, her akşam bir televizyon ekranının karşısına bağlanmayıp, önüne ne çıkarsa izlemeyen insanların bir araya gelmesi demektir.
Peki neden sağlıklı nesil konusunda bu kadar cümle kurmaya teşebbüs ettim, bu kadar söz sarf ettim?..
Eminim, bu satırları okurken, herkes kendisini ve çevresindeki insanları gözden geçirmiştir, farkında bile olmadan. Çıkan sonuca göre de bir iç muhasebe yapmıştır.
Çoğu zaman etrafımıza itiraf etmekten kaçındığımız bu tür sonuçlara, eminim ki bir çoğunuz tanık olmuştur. Ben, bu iç muhasebeyi yaptığımda; sonuçtan çok hoşnut kalmadığım için yansıyıverdi bu kelimeler, bilgisayarımın tuşlarından ekrana…
Sağlıklı bir nesil olmamıza en büyük tehlike olarak gördüğüm hususlardan biri, dizi bağımlısı bir millet olduğumuz. Televizyon izlemeyi, program seçerek yapan, çok az sayıda aile biliyorum çünkü. Eve girince düğmesine basıp açılan, gece yatıncaya kadar bir o kanal, bir bu kanal anlamsızca gezilen bir cihazdır birçoğumuzun evinde televizyon.
Ya, boş boş bilgisayarın başında vakit geçiren, bilgisayarı araştırma ve öğrenme amacı olmaktan çok, kimin ne yaptığını takip etmek için sosyal medya ağlarında gezinen, boş sohbetler eden insanlara ne demeli?
Akşam televizyonunu kapatıp, kitap okuyan kaç aile var etrafınızda hiç düşündünüz mü? Okumayan, araştırmayan, tartışmayan kulaklarını tıkayıp, gözlerini kapatıp körü körüne bir hayal dünyasında yaşayan insanların çoğunlukta olduğu bir neslin çığ gibi büyümesi, ürkütüyor açıkçası beni…
Merhaba Hümeyra, geçenki yazılarını ve bu yazını ilgiyle okudum ve edebi ve bilimsel açıdan harika bir değerlendirme olarak tebriklerimi iletiyorum Her kelimesi her cümlesi itinayla seçilmiş. Deneme yazılarınn devamını dilerim. Bu yazı düşünce ve muhakeme yeteneği dumura uğratılmak istenen bir kuşak hakkında tam zamanında ve yerinde bir değerlendirme oldu. Tebrikler.