Başkalarının bize göre zayıf, eksik, farklı yönlerini bulup bunu bir de onların en zor zamanlarında ortaya çıkaran, dilimize dolayan ve bununla gündem yapan bir millet olduk.
İnsanların, başkalarının açıklarını bularak prim yapmaya çalıştığı bir toplum vicdanımız da oluştu !… Her şey tamam…
“ O zaten çok dindardı, inançlı değildi, çok içiyordu ateistti, deistti, agnostikti…”
Evet, öyleydi belki, belki de değildi! Ama size ne bundan? Ateistti, o yüzden ölmeyi hak ediyordu. Çok içerdi, o zaten kendi aranmıştı… Yani sırf kendi kalıplarımıza sığmıyor diye o insanları yargısız infaz eder gibiyiz. Ocuydu, bucuydu… Her ne ise… Sonuçta o bir insan… Asıl önemli olan bu değil mi?…
Şu sıralar hepiniz sosyal medyada okuyor, takip ediyor belki benzeri yorumlar yapıyor ya da bu yorumları eleştiriyorsunuz, bilemiyorum… Ama bildiğim bir şey var; eğer insanları kendi değer yargılarınız içindeki kalıplara sıkıştırmaya çalışıp, sıradanlaştırmaksa amacınız, hiç boşuna uğraşmayın, bu mümkün değil… Öyle olsa; Allah herkesi aynı yaratır, aynı akıl, fikir ve ruh dünyasıyla fabrikasyon, seri bir üretimle dünyaya gönderirdi. Klonlanmış gibi…
O bile böyle bir şeyi yapmamışken, sırf bazı şeyler istediğimiz gibi değil diye, böyle davranmamız hiç çok yanlış.Bunu konuyu neden yazdığımı belki birçoğunuz bu satırları okurken anlamıştır.
Evet, bir sanatçımız ağır hasta; şu an hayat mücadelesi veriyor. Ama insanlar dua edip, iyi dilek bildireceklerine esef verici yorumlar yapıp ileri geri, düşüncesizce sözler sarf ediyorlar. Güzel yorumlar, dilekler de pek çok, yok değil… Onlara, gösterdikleri insancıl ve erdemli davranışlardan dolayı insanlık namına teşekkür ederim.
Aslında hakkında konuşulan kişinin iyiliği de kötülüğü de kendinedir; bir başkasını hiç ilgilendirmez. Eğer bir insan, hele de Müslümanım diyen bir insan; bir başkası hakkında kötü konuşuyor, hele de yaşam mücadelesi veren bu insanın arkasından laf söyleyebiliyorsa, bence o kişi önce dönüp kendi inancını bir sorgulamalı. Zira bizim dinimiz insanları kategorize etmez, insanların arkalarından konuşulmasını tasvip etmez, gıybet ettirmez… Tüm bunlara karşın bu yersiz davranışları sergileyenlere: “Şimdi o kötü, siz iyisiniz öyle mi?!..” diye sormak geliyor içimden.
Kişinin yüzüne söyleyemediği bütün sözleri, arkasından sarf edip; yarın karşısında gördüğünde yağdanlık misali olacak bu insanlar, toplumda arttıkça geleceğe dair kaygılarım da artıyor maalesef. Çok değil belki bir sene önce “Su testisi su yolunda kırılır…” diyen bir magazincinin; ölen bir insanın, bir sanatçının, bir annenin anısına yaptığı bu saygısızlığı daha hazmedememişken, yeniden aynı mantıkla hareket eden güruh karşısında söyleyecek söz bulamıyorum.
Şu dünyada kimin iyi, kimin kötü olduğunu anlamak, bilmek mümkün değilken; bir yargıç edasıyla keskin, katı ifadelerle birilerini yargılamak kimsenin haddine değil. Kimse kimseyi sevmek, beğenmek zorunda da değil ama herkes birbirine saygı göstermek zorunda.
Her şeyi bilen, anlayan insanlarımız; ah bir de bunu anlayabilse!!!…